Türk İslam Âlemi Ve Kadın Meselesi

Dostlar,
Ben bir erkeğim ve eşim var. Şöyle düşünüyorum, eşimin genç kızlığında erkekler tarafından tehdit edilmiş olması veya sözlü sarkıntılığa uğramış olması beni kahreder. 

Tarix: 1-4-2015 // saat: 10:40
Sevgili Dostlar,
Ben bir erkeğim ve tüm erkekler gibi bir anadan doğdum. Annem benim için bu dünyaya gönderilmiş bir melekti; ben onun sayesinde dünyalı oldum, onun sayesinde ayakta durdum, onun sayesinde adam oldum. O melek olmasaydı ne dünyanın bu cennet baharlarını görür, Rabbimin Musavvir sıfatını seyrederdim, ne ahretimde sonsuz bir cennet hayalim olur. Beni bir kadın doğurdu, o benim annemdi.
Dostlar,
Ben anne dediğim bu meleğin çocukluğunda, genç kızlığında ve annem olduktan sonra şiddete uğramasını kabullenemem. Siz annenizin tacize hatta tecavüze uğramasını kabullenebilir misiniz?
Asla! Dediğinizi duyar gibiyim.
O halde dostlarım, bugünün minicik kızları yarının anneleridir; onlara yapılacak sözlü ya da fiili bir saldırı, yarınının, meleklerde de üstün olan annesine yapılmış değil midir? O kızımız yarın gelin olmayacak mı, çocuklar doğurmayacak mı, çocukları bizim gibi adam olmayacak mı?
Dostlar,
Ben bir erkeğim ve pek çok erkek gibi kız kardeşlerimle birlikte büyüdüm. Onlar benim için hep saçını süpürge eden, ağladığımda beni teselli eden, küçükken kucağından düşürmeyen, büyüdüklerinde ütümü yapan, annemin olmadı zamanlara bana annelik yapan insanlardı. Onların kılına zarar gelmesi benin canımı yakardı. Onların yolda taciz edilmesi benim namusumdan önce insanlığımı ayaklar altına alırdı. Ve inanın öyle bir şeyin olduğunu anlasam veya görsem neler yapabileceğimi Allah bilirdi. Belki de bu durumu bildikleri için pek çok sıkıntılarını onlar, benimle paylaşamazdı. Ben şahsen her kız arkadaşını kız kardeşi görmeyi ilke edinmiş bir insanım; benim kız kardeşime yapılamasını istemediğimi başkasının kız kardeşine yapmam. Bilirim ki ona yaptığım her hakaretin, sözlü ve fiili saldırının kendi kardeşime de yapılmasını meşrulaştırmış olurum. Bilirim ki “men dakka duka” diye bir Arap atasöz vardır ve “ çalma kapımı, çalarlar kapını” demektedir. Peki siz kız kardeşinize saldırılmasını veya otobüslerde sıkıştırılmasını kabul edebilir misiniz?
Asla! Dediğinizi duyar gibiyim.
O halde dostlarım, otobüs şoförü olarak taciz ettiğiniz bir genç kızın bir benzeri sizde yok mu? Sizin kız kardeşiniz, kızınız veya kız yeğeniniz yok mu? Erkeklik, aciz olan bir kız evladının hayatını bakışlarınızla veya tehdit dolu sözlerinizle karartmak mıdır?
Dostlar,
Ben bir erkeğim ve eşim var. Şöyle düşünüyorum, eşimin genç kızlığında erkekler tarafından tehdit edilmiş olması veya sözlü sarkıntılığa uğramış olması beni kahreder. Hatta, bu durum hayatımızda büyük bir travma haline gelir; çünkü eşimin erkeklere güveni kalmadığı için benimle ilgili de ön yargıları olur. Bu durum hayatımızı çekilmez bir noktaya taşıyabilir.
Peki dostlar, değer mi?
Asla! Dedeğinizi duyar gibiyim.
O halde dostlar, gelin erkekler olarak kendimize bir çeki düzen verelim. Kadının dünyadaki en güzel varlık olduğunu anlamak için annemizi, eşimizi, kız kardeşimiz, kızımızı kaybetmeyi beklemeyelim. Arada bir eşini kaybetmiş insanlarla sohbet edelim. Evlerindeki müthiş yalnızlığı kalbimizde hissedelim ve gidip eşimize, annemize, kızımıza, kız kardeşimize sarılalım. Unutmayın sizin bu sevdikleriniz nasıl namuslu ve biricikse; diğer insanların bu sevdikleri de o kadar namuslu ve biriciktir.
 

Son şərhlər
Siz də yazın
SİZ DƏ YAZIN