Bakışlarınız ok, yürekleriniz taş

Tarix: 9-3-2015 // saat: 21:30
Sevgili Dostlar,
Üniversite yıllarımdan bir anımı aktarmak istiyorum. Yakışıklı olduğunu zanneden bir arkadaşım, tüm Türk ve İslam değerlerini hiçe sayarak kız arkadaşlarını tuzaklara düşürmeye çalışıyor ve bununla bizlere hava atıyordu. Onun hikayelerini birkaç ay dinledik; kimi zaman güldük, kimi zaman hayret ettik. Bir gün, kızları nasıl aldattığını anlattığı sırada ona şu soruyu sordum: “Senin kız kardeşin var mıydı?” Arkadaşım rengi atmış bir halde “evet” dedi. Şu anda başka bir kişi de senin yaptığının aynısını, senin kardeşine yaptığını anlatıyor, dedim. Arkadaşım aşırı sinirli bir şekilde üzerime yürüdü; diğer arkadaşların sakinleştirmesi ile durumu izah ettim. Sen başkasının kız kardeşine tuzak kuruyorsun, evlilik vadiyle kandırıyorsun, onunla eğleniyorsun: bu hakkın! Başka bir erkek senin kız kardeşini aldatıyor: bu onun hakkı değil! Bu mantıkta bir bozukluk yok mu? Ben yaparsam erkeklik, kız kardeşime yapılırsa hainlik, ne kadar saçma. 
Dostlar,
Emin olun toplumumuzda derin bir yara içten içe bizi kangrene götürüyor. Kadınların tehdit edildiği, sokakta laf atılarak tahkir edildiği, giyinişi yüzünden ön yargılı tutumlara maruz kaldığı bir dünyada yaşanmaz, yaşanamaz. Şunu iyi bilmeliyiz ki bir kadın açık giyiniyor diye ona hakaret etmek veya laf atmak, onu bizim düşüncemize veya bizim kriterlerimize yaklaştırmayacak veya çarşaf giyen bir kadına “kara böcek” demek, hemen onu sizin istediğiniz kriterlerde giyinen bir insan yapmayacak. Siz kırdığınız kalple baş başa kalacaksınız ve hem bu dünyada hem de öbür dünyada hesap vereceksiniz. 
Sevgili Dostlar,
Esnafın eline, diline, beline sahip çıkması gerektiğini belirten “Fütüvvetnameler” artık yok. İşte o zamanlarda, bu tür ahlaksızlık yapanlar, yani sokaktan geçen kadını rahatsız edici şekilde süzenler veya laf atanlar ağır cezalar alırlardı. Mesela kulağı kesik deyimini oradan geldiğini söyleyen kaynaklar vardır. Bir esnaf ahlaksızlık yapar ve bunda ısrar ederse onu kulaklarından kapıya çivilerlerdi ve kulak yırtılmadan da o kişi o durumdan kurtulamazdı. 
Dostlar,
Kulağımıza küpe olsun ki Peygamberimiz “kadınlar sizin emanetinizdir.” sözü ile kainata seslendi. “Öyle kadını bul, emanetim olsun.” diyenlere de “Sizin kriterlerinize uymayan tüm insanları yok etmek hakkınız mı var.” demek gerekiyor.
Dostlar,
Bakışlarımızın ok, yüreklerimiz taş olduğu bir dünyada o oklardan nasip almamak imkansızdır. Sizin karınız açık olduğu için, diğerinin karısı kapalı olduğu için, bir diğerinin mavi gözlü olduğu için… sokakta taciz edilecek. Bunun sonu yok! 
Çözüm ise karşılıklı silahları bırakmakta. İki cinsi birbirine düşman gibi gösteren tüm yanlışları hayatımızdan elememiz gerekiyor. Eşimiz haricindeki kadınları “bacımız” görebilmeyi Türk kültüründen alabilmeliyiz; Hz. Yusuf gibi iffet abidesi olmayı, Müslüman olmanın şiarı olarak görebilmeliyiz. Bir kadına tacizde bulunan kişi binlerce sebep bulsa da, sonuç olarak kendi nefsi için hareket etmekte ve şeytanın oyuncağı olmaktadır. Onun yapacağı tek şey vardır: Türk milletinin kendinden utandığı bilmek, Peygamberimizin suratına tükürdüğünü hissetmek. 
Tekrar ediyorum, kadına laf atamak, onu taciz etmek, yolda rahatsız etmek için her ne bahane buluyorsanız bulun, hepsi sizin şeytanınızın ve nefsinizin pisliğidir. 
Sokakta kadına şiddet uygulayan biçare insanlar: Bakışlarınız ok, kalbin taş!
Dikkat et, aynı ok senin de kalbini delebilir!
Metin Hakverdioğlu

Özəl Xəbər
Son şərhlər
Siz də yazın
SİZ DƏ YAZIN